İnfertilite yani kısırlık, en az bir yıl boyunca sık ya da korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebelik elde edilememesidir. Kadın infertilitesi durumunda, 35 yaşından küçük kadınlarda 1 yıl, 35 yaşından büyük kadınlarda ise 6 ayda gebelik elde edilememesi durumunda infertilite tedavisine başlanması gerekir. Kısırlık, yaklaşık üçte birinde kadına ait infertilite nedenleri, ücte birinde erkeğe ait infertilite nedenleri ve yaklaşık üçte birinde hem kadın hem de erkeğe ait nedenlerden kaynaklanmaktadır.

Kadın infertilitesi nedenlerini teşhis etmek zor olabilir. Kısırlık nedenine bağlı olarak birçok tedavi vardır.

Kadın İnfertilitesi Belirtileri

Kısırlığın ana belirtisi hamile kalamamaktır. Çok uzun (35 gün veya daha fazla), çok kısa (21 günden az), düzensiz veya adetin olmaması, yumurtlamadığınız anlamına gelebilir. Başka hiçbir belirti veya semptom olmayabilir.

  • 30-35 yaşına kadar çoğu doktor, test veya tedaviden önce en az bir yıl hamile kalmaya çalışmanızı önerir.
  • 35 ila 40 yaş arasındaysanız altı aylık denemeden sonra kısırlık nedenlerinin araştırılması gerekir.
  • 40 yaşından büyükseniz, hiç beklemeden tedaviye başlanması önerilmektedir.

Doktorunuz ayrıca, eşiniz veya sizde bilinen doğurganlık sorunlarınız varsa ya da düzensiz veya ağrılı adet dönemleriniz, pelvik inflamatuar hastalığınız, tekrarlayan düşükler, kanser tedavisi ya da endometriozis öykünüz var ise hemen teste veya tedaviye başlamak isteyebilir.

İnfertilitenin kadınlardaki nedenleri nelerdir?

Bebek sahibi olmak her çift için ayrı bir heyecandır. Fakat ne yazık ki bazı çiftler bir takım sağlık sorunlarından dolayı bu heyecanı kolay kolay yaşayamıyor. Çünkü her kadının gebe kalma süreci farklıdır. Bazen çiftler bir yıl herhangi bir korunma yöntemi kullanmadan ilişkiye girmesine rağmen hamile kalmaması durumunu meydana gelebiliyor. Bu durum tıp dilinde kadın infertilitesi halk dilinde ise kısırlık olarak adlandırılıyor. Daha hiç gebelik oluşmamışsa buna primer infertilite, bebek oluşmuş canlı ya da cansız sonuçlanmasına da sekonder infertilite adı verilmektedir.

Hamileliğin oluşabilmesi için insan üreme sürecinin her aşamasının normal bir şekilde gerçekleşmesi gerekir. Bu süreçteki adımlar sırasıyla şunlardır:

  • İki yumurtalıktan biri olgun bir yumurta bırakır.
  • Yumurta, fallop tüpü tarafından alınır.
  • Sperm, döllenme amacıyla yumurtaya ulaşmak için serviksten yukarı, rahim içinden geçer ve fallop tüpüne doğru gider.
  • Döllenmiş yumurta, fallop tüpünden uterusa doğru ilerler.
  • Döllenmiş yumurta rahmin içine tutunur (implante olur) ve büyür.

Kadınlarda, birtakım nedenler bu süreci herhangi bir aşamasını bozabilir veya aksatabilir. Kadın infertilitesine aşağıdaki faktörlerin bir veya birkaçı neden olur:

  • Fallop tüplerinin tıkanık olması,
  • Yumurtlama ile ilgili bozukluklar,
  • Otoimmün hastalıklar adı verilen bağışıklık sisteminden kaynaklanan hastalıklar,
  • Kadın üreme sitemindeki doğuştan meydana gelen anormallikler,
  • Kanser veya tümörler,
  • Kanama pıhtılaşma bozuklukları,
  • Polikistik over sendromu,
  • Endometriozis ve Çikolata kisti,
  • Yumurta kalite bozuklukları,
  • Erken menapoz,
  • Adet döneminin düzensiz olması,
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar,
  • Rahim, yumurtalıklar ya da karın içerisinde yapılan ameliyatlar,
  • Yumurtalık rezervinin azalmış olması,
  • Yüksek Prolaktin seviyesi,
  • Rahimde yerleşen miyomlar,
  • Tiroid hormonu problemleri,
  • Obezite, Diyabet, karaciğer ve böbrek hastalıkları,
  • Aşırı kafein tüketimi,
  • Aşırı alkol ve sigara tüketimi,

Yumurtlama Bozuklukları

Kısırlık vakalarının çoğunda nadiren yumurtlama olur veya hiç yumurtlama olmaz. Hipotalamus veya hipofiz bezi tarafından üreme hormonlarının düzenlenmesi ile ilgili problemler veya yumurtalıktaki problemler yumurtlama bozukluklarına neden olabilir.

  • Polikistik over sendromu (PCOS). PCOS, yumurtlamayı etkileyen bir hormonal dengesizliğine neden olur. PCOS, obezite ve insülin direnci, yüzde veya vücutta anormal kıl büyümesi ve akne ile ilişkilidir. Kadın kısırlığının en yaygın nedenlerinden biridir.
  • Hipotalamik disfonksiyon. Hipofiz bezi tarafından üretilen iki hormon, her ay yumurtlamayı uyarmaktan sorumludur. Bu hormonlar lütenleştirici hormon (LH) ve folikül uyarıcı hormon (FSH) dur. Aşırı fiziksel ya da duygusal stres, çok yüksek veya çok düşük vücut ağırlığı veya yakın zamanda önemli bir kilo alımı veya kaybı bu hormonların üretimini bozabilir ve yumurtlamayı etkileyebilir. Düzensiz veya adet kanamasının azalması ya da kesilmesi en yaygın belirtilerdir.
  • Erken Menopoz. Erken yumurtalık yetmezliği olarak da adlandırılan bu duruma çoğunlukla bir otoimmün hastalık, genetik nedenler veya kemoterapinin bir sonucu olarak ortaya çıkan erken yumurta kaybı sebep olur. Yumurtalık artık yumurta üretemez ve 40 yaşın altındaki kadınlarda östrojen üretimini azalır.
  • Yüksek prolaktin seviyesi. Hipofiz bezi, östrojen üretimini azaltan ve kısırlığa neden olabilen aşırı prolaktin üretimine (hiperprolaktinemi) sebep olabilir. Bu durum bazen aldığınız ilaçlardan da kaynaklanabilir.

Kadının sağlıklı bir gebelik elde edebilmesi için yumurta kaliteleri ve sayılarının da yeterli olması gerekmektedir. Yumurta rezervinin düşük olması gebeliğin oluşmasına engel olabilir. Yumurtalıklardaa yumurta içeren foliküllerin azalması yumurtalık rezervinin kabı olarak tanımlanır.

Kadınlarda üreme için gerekli olan yumurtalık ve burada yer alan foliküller anne karnında gelişmeye başlar. Yumurtalık içinde bekleyen bu foliküller yaşam boyunca yavaş yavaş kullanılır. Yumurtalık rezervi yaş ilerledikçe azalmaya başlar. Kadınlarda yumurta sayılarını çok fazla ve kaliteli olduğu yaş 20 ile 25 yaş aralığıdır. Dolayısı ile hamile kalma olasılığı bu yaşlarda fazladır. Aynı zamanda kısırlık tedavisi ve tüp bebek tedavisi işlemlerinde bu yaşlarda başarı oranı daha fazladır.

Fallop tüplerinde hasar ve tıkanıklık

Hasar görmüş veya tıkanmış fallop tüpleri, spermin yumurtaya ulaşmasını engeller veya döllenmiş yumurtanın rahme geçişini engeller. Fallop tüpü hasarının veya tıkanmasının bazı sebepleri şunlardır:

  • Pelvik inflamatuar hastalık, bel soğukluğu, klamidya veya cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlara bağlı rahim ve fallop tüplerinin enfeksiyonu
  • Döllenmiş bir yumurtanın rahim dışında bir yere, genellikle bir fallop tüpüne yerleştiği ve geliştiği ektopik gebelik ameliyatı da dahil olmak üzere, karın ya da pelviste yapılan önceki ameliyatlar

Endometriozis

Endometriozis durumu rahmin iç kısmını oluşturan endometrium tabakasının dış kısımda oluşması durumudur Türkiye’de üreme çağındaki kadınların %10’unda ve infertilite durumu yaşayan kadınların %25 ile %30 arasında kadınlarda da Endometriozis durumu bulunmaktadır. Tedavi edilmediği takdirde olumsuz tablolara neden oluyor. Kısırlık oluşturmasının yanı sıra şiddetli adet ağrısı ya da kasık ağrısı gibi sorunlar oluşturuyor.

Endometriozis ayrıca döllenmiş yumurtanın implantasyonunu da bozabilir. Durum ayrıca, sperm veya yumurtanın zarar görmesi gibi daha az doğrudan yollarla da doğurganlığı etkiliyor gibi görünüyor.

Rahim veya servikal nedenler

Birkaç uterus veya servikal neden, yumurta implantasyonunu engelleyebilir veya düşük yapma riskini artırabilir:

  • Rahimde iyi huylu polipler veya miyomlar yaygındır. Bazıları fallop tüplerini tıkayabilir ya da implantasyonu engelleyerek doğurganlığı etkileyebilir. Bununla birlikte, miyom ya da polip olan birçok kadın hamile kalır.
  • Alışılmadık şekilde rahimde doğumdan kaynaklanan şekil bozuklukları, hamile kalma ya da düşük sorunlarına neden olabilir.
  • Serviksin daralması olan servikal stenoz, kalıtsal bir malformasyondan veya serviksin hasar görmesinden kaynaklanabilir.
  • Bazen serviks, spermin serviksten uterusa geçmesine izin vermek için gerekli en iyi mukus türünü üretemez. Servikal mukus kalitesinin bozuk olması da önemli bir nedendir.

Bazı durumlarda kısırlığın nedeni hiçbir zaman bulunamaz. Her iki partnerde de birkaç küçük faktörün birleşmesi açıklanamayan doğurganlık sorunlarına sebep olabilir. Belirli bir yanıt alamamak canınızı sıksada, bu sorun zamanla bazen kendi kendine ya da tedavi ile düzelebilir. Ancak kısırlık tedavisini ertelememelisiniz.

Endokrin Bozukluklar

Endokrin sistemine ait hastalıklar da günümüzde kadınlarda kısırlığa neden olan en önemli faktörler arasında yer alıyor. Endokrin bozukluklar, cinsel organ gelişim bozukluklarına, yumurta yetmezliği ve erken menopoz gibi hastalıklara neden olmaktadır. Gecikmiş ergenlik, adet düzensizliği ya da polikistik over sendromuna bağlı doğurganlık bozuklukları ve adet döngüsünün işlev bozukluklarının büyük bir bölümü endokrin bozukluklarından kaynaklanmaktadır.

 Genetik Hastalıklar

Belki de adını bile duymadığınız bir genetik hastalık anne olmanıza engel olacaktır. Frajil x sendromu, Turner sendromu gibi hastalıklar genetik hastalıklardan bazılarıdır. Turner sendromu adı verilen genetik bozuklukta kadında yumurtalıklar bant şeklindedir. Hiç yumurta yoktur ya da çok azdır. Mevcut yumurtalarda kısa sürede tükenir. Kadınlarda görülen turner sendromu anne ya da babadan gelen genetik özelliğin değişmesi sonucu oluşmaktadır. İnsanda bulunan kromozomlar 23 çift olmak üzere toplamda 46 kromozom olmaktadır. Bu çift kromozomlardan birisi bebeğin cinsiyetini belirler. İki tane x kromozomu kız bir tane y bir tane X kromozomda erkek bebeği belirler. Turner sendromu ise kız çocuklarda çift X kromozomdan birisinin ya da bir kısmını kaybolmasını sonucu meydana gelmektedir. Turner sendromu yaşayan kız çocukların yaklaşık %80’i adet görmez meme gelişimi olmaz veya ergenlik döneminde boyu uzamaz.

Kadın İnfertilitesinde Tanı Yöntemleri

Kadın infertilitesi durumunda kullanılan tanı yöntemleri, genel fizik ve pelvik muayene ile birlikte bazı özel infertilite testlerini içerir.

  • Yumurtama (Ovulasyon) testi: Yumurtlamanın olup olmadığı adetin belli dönemlerinde yapılan hormon testleri ile araştırılır. Özellikle adetin 21. günü bakılan progesteron hormonu seviyesi yumurtalama olup olmadığını gösterir.
  • İlaçlı Rahim Filmi (Histerosalpingografi): Rahim ve tüplerde herhangi bir anormallik varlığı araştırılır. Özellikle tüplerdeki tıkanıklık ilaçlı rahim filmi ile net olarak ortaya konur.
  • Over Rezerv Testleri: Yumurtalıklarda yeterli sayı ve kalitede yumurta olup olmadığını gösteren testlerdir. Özellikle AMH testi, FSH hormon seviyesi ve adetin 3. günü bakılan ultrasonda görülen antral folikül sayısı yumurtalık rezervini en iyi gösteren testlerdir.
  • Hormon testleri: Hipofiz ve Tiroid hormonları ile prolaktin hormonu her kadında mutlaka bakılmalıdır. Anti-Müllerian Hormon (AMH), Östrojen hormonu, Follikül Stimülan Hormon (FSH), Lüteinize Hormon (LH), Progesteron da bakılmalıdır.
  • Pelvik Ultrasonografik Görüntüleme
  • Salin infüzyon sonografi: Rahim içerisinin sıvı ile şişirilerek aynı anda ultrason ile görüntülenmesidir.
  • Histeroskopi: Histeroskopi ameliyatı ışıklı bir endoskop ile rahim içinin değerlendirilmesidir.
  • Laparoskopi: Minimal invazif cerrahi olarak adlandırılan laparoskopi, kapalı ameliyat yöntemi ile karın boşluğundaki organların değerlendirilmesidir.

Kadın İnfertilitesine Neden Olan Risk Faktörleri

  • Yaş. Bir kadının yumurtalarının miktarı ve kalitesi yaşla birlikte azalmaya başlar. 30’ların ortalarında, folikül kaybı artar, bu da daha az ve daha düşük kaliteli yumurtalara neden olur. Bu, gebe kalmayı zorlaştırır ve düşük yapma riskini artırır.
  • Sigara içmek. Sigara, fallop tüplerinize ve rahminize zarar vermenin yanı sıra, düşük ve dış gebelik riskinizi artırır. Ayrıca yumurtalıklarınızı yaşlandırdığı ve yumurtalarınızı erken tükettiği düşünülür. Doğurganlık tedavisine başlamadan önce sigarayı bırakmalısınız.
  • Ağırlık. Fazla kilolu ya da önemli ölçüde düşük kilolu olmak yumurtlamayı etkileyebilir. Sağlıklı bir vücut kitle indeksine (BMI) ulaşmak, yumurtlama sıklığını ve hamilelik olasılığını artırır.
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar. Klamidya ve bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlar fallop tüplerine zarar verir. Birden fazla partnerle korunmasız cinsel ilişkiye girmek, daha sonra doğurganlık sorunlarına neden olabilecek cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskinizi artırır.
  • Aşırı alkol tüketimi doğurganlığı azaltabilir.

Kısırlık nasıl önlenebilir?

  • Sağlıklı bir kiloyu koruyun. Fazla kilolu ve zayıf kadınlar, yumurtlama bozuklukları açısından yüksek risk altındadır. Kilo vermeniz gerekiyorsa, orta derecede egzersiz yapın. Haftada altı saatten fazla yorucu, yoğun egzersiz, yumurtlamanın azalmasıyla ilişkilendirilmiştir.
  • Sigarayı bırakmak. Tütünün hamilelik üzerinde, genel sağlığınız ve bir fetüsün sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Sigara içiyorsanız ve hamileliği düşünüyorsanız, sigarayı şimdiden bırakın.
  • Alkolden kaçının. Ağır alkol kullanımı doğurganlığın azalmasına neden olabilir. Ve herhangi bir alkol kullanımı gelişmekte olan bir bebeğin sağlığını etkileyebilir. Hamile kalmayı planlıyorsanız, alkolden kaçının ve hamileyken alkol almayın.
  • Stresi azalt. Bazı araştırmalar, stresin çiftlerin kısırlık tedavisi nedeniyle daha kötü sonuçlar almasına neden olabileceğini göstermiştir. Hamile kalmaya çalışmadan önce hayatınızdaki stresi azaltmaya çalışın.

Kadın İnfertilitesinde Tedavi Yöntemleri

Bazı kadınlarda daha basit yöntemlerle infertilite problem düzeltilebilirken bazılarında daha kompleks ve uzun tedaviler gerekebilir.

  • Yumurtlamanın uyarılması: Kadınlarda kullanılan infertilite ilaçları ile yumurta gelişimi sağlanır. Yapılacak tedavi şekline göre az sayıda ya da çok sayıda yumurta geliştirme hedeflenir. Tüp bebek tedavisinde çok sayıda yumurta gelişmesi istenirken, aşılama tedavisinde ya da normal ovülasyon indüksiyonu tedavisinde en fazla 2 ya da 3 yumurta gelişmesi hedeflenir.
  • Aşılama Tedavisi (İntrauterin inseminasyon): Aşılama tedavisi ile gelişen yumurtanın çatlatılmasından sonra erkekten alınan ve bazı işlemlerden geçirildikten sonra elde edilen sağlıklı sperm hücreleri rahim içerisine verilir ve bu yöntemle döllenmenin sağlanmasına çalışılır.
  • Tüp Bebek Tedavisi: Özellikle erkek kaynaklı problemler yanında, kadınlarda yumurtalık rezervinin düşük olması, yumurtlama bozuklukları, endometriozis gibi pekçok durumda tüp bebek tedavisi gerekebilir.
  • Cerrahi Tedavi: Bazı durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir. Endometrial polip, uterin septum, rahim içinde yapışıklık olanlarda infertilite tedavisi öncesi cerrahi tedavi gerekebilir. Yine özellikle submüköz miyom adı verilen miyomların da tedavi öncesi mutlaka miyom ameliyatı ile çıkarılması gereklidir. Bazı durumlarda laparoskopi ameliyatı ya da histeroskopi ameliyatı gerekebilir. Özellikle tüpleri tıkalı olan kadınlarda laparoskopi ile tüp açma ameliyatı ile tüpler tekrar açılabilir.

Kadın infertilitesi tedavisi Ankara için daha fazla makale için sitemizi inceleyebilirsiniz. Ankara tüp bebek doktorları her zaman sizlerin yanındadır.

YORUMLAR

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir